KÜTÜPHANE

Türkiye-Yunanistan İlişkilerinde Deniz Yetki Alanı Uyuşmazlıkları

  • Üyelik

Ögeler etikete göre görüntüleniyor: bogazonu adalari

Lozan Boğazlar Sözleşmesi (14 Temmuz 1923)

II. BOĞAZLAR REJİMİNE İLİŞKİN SÖZLEŞME

(Convention concernant le Regime des Detroits)

14 Temmuz 1923'de imzalanmıştır.

[Metin]

Britanya İmparatorluğu, Fransa, İtalya, Japonya, Bulgaristan, Yunanistan, Romanya, Rusya, Sırp - Hırvat - Sloven Devleti ve Türkiye,

Bugünkü Barış Andlaşmasının 33. Maddesinde belirlenen ilkeye uygun olarak, tüm uluslara Akdeniz ile Karadeniz arasında Boğazlarda özgürce geçiş ve gidiş-gelişi sağlamak isteği ile,

Ve bu özgürlüğün sürdürülmesinin genel barış ve dünya ticareti için gerekli olduğunu düşünerek,

Bu konuda bir Sözleşme yapmağa karar vermişler ve her biri kendi yetkili Temsilcisi olarak:

Büyük Britanya ve İrlanda Krallığı Birliği, Denizaşırı Britanya Topraklan Yüce Kralı ve Hindistan İmparatoru:

İstanbul'da Yüksek Komiser, Soylu Sir Horace George Montagu Rumbold, Baronet G. C. M. G;

Fransız Cumhuriyeti:

Fransa Büyükelçisi, Cumhuriyetin Doğuda Yüksek Komiseri, Lejyon Donör ulusal nişanının Gran Ofisiye rütbesine sahip General Mösyü Maurice Pellé.

ltalya Yüce Kralı:

Senatör, İtalya Büyükelçisi, İstanbul'da Yüksek Komiser, Sen Moris ve Lazar ve Kuron Ditali nişanlarının Gran Kruva rütbesine sahip soylu Marki Camille Garroni;

Atina Ortaelçisi Sen Moris ve Lazar nişanlannın Komandör ve Kuron Ditali nişanının Grand Ofisye rütbesine sahip Mösyü Jules Cézar Montagna;

Japonya Yüce İmparatoru:

Soley Levan nişanının birinci rütbesine sahip Roma Büyükelçisi Mösyü Kentaro Otehiai Jusammi;

Bulgaristan Yüce Kralı:

Demiryolları, Posta ve Telgraf eski Bakanı, Mösyü Bogdan Morghoff;

Londra olağanüstü Temsilcisi, Ortaelçi, Hukuk Doktoru Sen Aleksander Nişanı sahibi Mösyü Dimitri Stancioff;

Yunanlılar Yüce Kralı:

Eski Bakanlar Kurulu Başkanı, Sovör nişanının Gran Kruva rütbesine sahip Mösyü Eleftherios K. Venizelos,

Londra Ortaelçisi Sovör nişanının Komandör rütbesine sahip Mösyü Demétre Caclamanos;

Romanya Yüce Kralı:

Ortaelçi Mösyü Constantin I. Diamandy, Ortaelçi Mösyü Constantin Contzesco;

Rusya:

Mösyü Nicolas İvanovitch Iordanski;

Sırplar- Hırvatlar-Slovenler Yüce Kralı:

Bern Ortaelçisi Mösyü Doktor Miloutine Yovanovitch;

Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti:

Dışişleri Bakanı, Edirne Milletvekili İsmet Paşa,

Sağlık ve Sosyal Yardım İşleri Bakanı, Sinop Milletvekili, Doktor Rıza Nur Bey,

Eski Bakan, Trabzon Milletvekili Hasan Bey,

Sayın kişilerini atamışlardır. Adları anılan bu kişiler, yöntemine uygun ve geçerli görülen belgelerini sunduktan sonra, aşağıdaki maddeleri kararlaştırmışlardır:

Madde 1 - Bağıtlı Yüksek Taraflar aşağıda "Boğazlar" genel deyimi ile anılan Çanakkale Boğazı, Marmara Denizi ve Karadeniz Boğazında, denizde ve havada serbest geçiş ve serbest gidiş-geliş ilkesini kabul ve açıklamak konusunda anlaşmışlardır.

Madde 2 - Boğazlardan savaş ve barış zamanlarında ticaret gemi ve uçakları ile savaş gemi ve uçaklarının geçiş ve gidiş-gelişi bundan böyle ilişik Ek'teki hükümetler uyarınca düzenlenecektir.

EK

TİCARET GEMİ VE UÇAKLARI İLE SAVAŞ GEMİ VE UÇAKLARININ BOGAZLARDAN GEÇİŞİNE İLİŞKİN KURALLAR

(1)

Hastahane Gemileri, Yatlar, Balıkçı Gemileri ve askersel olmayan Uçaklarla birlikte, Ticaret Gemileri

a) Barış zamanında:

Bayrak ve yükü ne olursa olsun, uluslararası sağlığa ilişkin hükümler saklı kalmak ve kılavuzluk, fener, römorkör resimleri ya da benzeri öteki harçlar gibi doğrudan doğruya yapılan hizmetler karşılığı olan resimleri kapsamamak ve Türkiye Hükümetince bugüne dek kendilerine bu konuda ayrıcalıklar tanınmış işletmeler ve kurumların hakları zedelenmemek koşulu ile, hiç bir işlem, resim ya da ücret olmaksızın, gündüz ve gece geçiş ve gidiş-geliş için tam serbestlik.

Bu resimlerin alınmasını kolaylaştırmak için, Boğazlardan geçen ticaret gemileri Türkiye Hükümetince gösterilecek Bürolara adlarını, uyruklarını, tonilatolarını ve gidecekleri yeri bildireceklerdir.

Kılavuz tutmak isteğe bağlıdır.

b) Savaş zamanında Türkiye tarafsız ise:

Yukarıda yazılı koşullar içinde, gündüz ve gece, geçiş ve gidiş-geliş için tam serbestlik.

Tarafsız bir Devlet olarak Türkiye'nin hakları ve ödevleri, Onu, tarafsız kaldığı bir savaş süresince, suları ve havası, barış zamanında olduğu üzere, tam bir serbestlik içinde kalması gereken Boğazlarda, gidiş- elişi engelleyebilecek herhangi bir önlem alınmasına yetkili kılmış olmayacaktır

Kılavuz tutmak isteğe bağlıdır.

c) Savaş zamanında Türkiye savaşan durumda ise:

Tarafsız gemiler ve tarafsız askersel olmayan uçaklar için, işbu gemiler ve uçaklar düşmana özellikle kaçak eşya, düşman askeri ya da yurttaşı taşıyarak ona yardım etmiyorlarsa, gidiş-geliş serbestliği.

Türkiye'nin bu gemi ve uçakları denetlemeye hakkı bulunacak ve, bunu sağlamak üzere, söz konusu uçaklar Türkiye tarafından bu konuda saptanacak ve hazırlanacak bölgelerde karaya ya da denize inmek zorunda olacaklardır. Düşman gemilerine devletler hukukunca benimsenmiş önlemleri uygulamak konusunda Türkiye’nin sahip olduğu haklar zedelenmemektedir.

Türkiye düşman gemilerinin Boğazlardan yararlanmalarını yasaklamak için gerekli göreceği önlemleri almak yetkisine bütünüyle sahiptir.

Bununla birlikte, hu önlemler tarafsız gemilerin serbestçe geçişini yasaklayacak nitelikte olmayacaktır. Bu amaçla, Türkiye söz konusu gemilere gerekli yönergeleri ve kılavuzları vermeği yükümlenir.

(2)

Yardımcı gemiler, asker taşıma gemileri, uçak taşıyan gemiler ve askersel uçaklarla birlikte, savaş gemileri :

a) Barış zamanında :

Bayrak ne olursa olsun hiç bir işlem, resim ya da harç olmamakla birlikte, kuvvetlerin tutarına ilişkin aşağıdaki kısıtlamalar saklı kalarak, gündüz ve gece tam geçiş serbestliği.

Bir Devletin Karadenize gitmek üzere Boğazlardan geçirebileceği en çok kuvvet, Karadenizde kıyısı bulunan Devletlerden en büyük donanmaya sahip Devletin geçiş sırasında Karadenizde bulunan donanmasından daha büyük olmayacaktır; bununla birlikte, Devletler Karadenize her zaman ve her durumda her biri 10.000 tonilatoyu geçmeyen üç gemiyi aşmayacak bir deniz kuvveti göndermek hakkını saklı tutar.

Boğazlardan geçen gemilerin sayısı yüzünden Türkiye'ye hiçbir biçimde sorumluluk düşmeyecektir.

İşbu kurala uymayı olanaklı kılmak için, 10. Maddede sözü edilen Boğazlar Komisyonu, Karadenizde kıyısı bulunan Devletlerin her birinden, her yılın Ocak ve Temmuz aylarının birinci günleri, Karadenizde sahip bulundukları zırhlıların, savaş kruvazörlerinin, uçak gemilerinin kruvazörlerin, muhriplerin, denizaltıların ya da başkaca her tür gemi ve uçakların sayısını, silahlı gemiler ile sayılan azaltılan, yedekte tutulan ya da değişiklik görmekte olan gemilerin ayrı ayrı belirtilmesini isteyerek, soracaktır.

Bunun üzerine, Boğazlar Komisyonu ilgili Devletlere, Karadeniz'de en büyük donanmadaki zırhlıların, savaş kruvazörlerinin, uçak gemilerinin, kruvazörlerin, muhriplerin, denizaltıların, uçakların ve varsa öteki tür araçların sayısını bildirecektir. Bundan başka, sözkonusu kuvvete bağlı bir geminin Karadenize girişinden ya da oradan çıkışından doğan her türlü değişme hiç beklenmeden, ilgili devletlerin bilgisine sunulacaktır.

Boğazlardan Karadenize gitmek üzere geçirilecek bir donanmanın hesabında, yalnız, silahlı gemilerin sayısı ve türü göz önünde tutulacaktır.

b) Savaş zamanında Türkiye tarafsız ise:

Bayrak ne olursa olsun, hiç bir işlem, resim ya da harç olmaksızın,

2. Paragrafın (a) Fıkrasında öngörülen sınırlamalar içinde, gündüz ve gece tam geçiş serbestliği.

Bununla birlikte, bu sınırlamalar savaşan Devletlerin, Karadenizde savaşanlık haklarına zarar verecek biçimde uygulanmayacaktır.

Tarafsız bir Devlet olarak Türkiye'nin hakları ve ödevleri, onu tarafsız kaldığı bir savaş süresince, sulan ve havası, barış zamanında olduğu üzere, tam bir serbestlik içinde kalması gereken Boğazlarda, gidiş-gelişi engelleyebilecek herhangi bir önlem almasına yetkili kılmış olmayacaktır.

Savaşan Devletlerin savaş gemilerinin ve askersel uçaklarının, Boğazlar bölgesinde her hangi bir yakalamaya kalkışmaları, denetim ve arama hakkını kullanmaları ve herhangi bir düşmanca davranışta bulunmaları yasak olacaktır.

Savaş gemilerine yiyecek sağlama ve onarım konularında Deniz Savaşında Tarafsızlığa ilişkin 1907, XIII. La Haye Sözleşmesi hükümleri uygulanacaktır.

Uçakların tarafsızlığı konusundaki kuralları saptayacak uluslararası bir konferans toplanıncaya dek, askersel uçaklar, Boğazlarda XIII. La Haye Sözleşmesinin savaş gemilerine uygulanan işlemin tıpkısı uygulanacaktır.

c) Savaş zamanında Türkiye savaşan bir Devlet ise:

Tarafsız savaş gemileri için hiç bir işlem, resim ya da harç olmamakla birlikte, 2. Paragrafın (a) Fıkrasında öngörülen sınırlamalar içinde, tam geçiş serbestliği.

Düşman gemileri ve uçaklarının Boğazlardan yararlanmasını önlemek üzere, Türkiye tarafından alınacak önlemler, tarafsız gemi ve uçakların serbestçe geçişini yasaklayacak nitelikte olmayacaktır. Bu amaçla, Türkiye sözkonusu gemi ve uçaklara gerekli yönergeleri ya da kılavuzları vermeği yükümlenir.

Tarafsız askersel uçaklar, karşılaşabilecekleri risk ve tehlikeleri göze alarak, geçebileceklerdir; bunlara, nitelikleri anlaşılmak üzere, denetleme hakkı uygulanacaktır. Bunu sağlamak için, sözkonusu uçaklar Türkiye'nin bu amaçla göstereceği ve hazırlayacağı bölgelerde karaya ya da denize inmek zorunda olacaklardır.

(3)

a) Türkiye ile barış durumunda bulunan Devletlerin denizaltıları Boğazlardan ancak su yüzünden geçeceklerdir.

b) Gerek Akdeniz'den, gerek Karadeniz'den gelen yabancı bir deniz kuvvetinin komutam, komutası altında bulunup Boğazlara girecek gemilerin sayısını ve adlarını, durmak zorunda olmaksızın, Çanakkale Boğazının ya da Karadeniz Boğazının ağzında bir işaret istasyonuna, nezaket kuralı olarak, bildirecektir.

Türkiye bu işaret istasyonlarına bildirecektir. Boğazlara girişin gecikmeye uğratılmaması gerektiğinden, bu bildirim yapılıncaya dek yabancı savaş gemilerinin Boğazlardan geçiş serbestliği sürdürülecektir.

c) Askersel ve askersel olmayan uçaklar için bu kurallarla belirlenen koşullar içinde, Boğazlar üstünden uçuş izni, sözkonusu uçaklar bakımından şunları da kapsayacaktır:

Birincisi: Boğazların dar geçitlerinin her iki yanında beş kilometrelik bir toprak şeridi üzerinde uçuş serbestliği;

İkincisi: Bir bozukluk durumunda, Türkiye'nin kıyılarında karaya, ya da karasularında denize iniş olanağı.

(4)

Savaş gemilerinin geçiş süresinin sınırlandırılması:

Boğazlardan transit geçen savaş gemileri, hasar ya da bozukluk bulunması durumu dışında, hiç bir kez, gidiş - geliş güvenliğinin zorunlu kıldığı gece demirleme süresi de katılmak üzere, geçişleri için gerekli zamandan fazla bir süre Boğazlarda duramayacaklardır.

(5)

Boğazlar ve Karadeniz limanlarında durmak:

a) İşbu Ek'in 1., 2. ve 3. Paragrafları gemilerin, savaş gemilerinin ve uçakların Boğazlardan ve Boğazların üstünden geçişine uygulanır, ve Türk limanları ile hava alanlarım eş zamanda ziyaret edebilecek bir Devletin savaş gemileri ile askersel uçaklarının sayısı ve bunların kalış süreleri konusunda Türkiye'nin gerekli göreceği yönetmelikleri koyma hakkını zedelemez.

b) Karadeniz'de kıyısı olan Devletler de kendi limanları ve hava alanları için özdeş haklara sahip olacaktır.

c) Bugün Tuna Avrupa Komisyonunda temsil edilmekte olan Devletlerin işbu ırmağın kavşaklarında ve Kalas kentine dek boyunda, kalıcı [stationnaire] olmak üzere, bulundurdukları hafif gemiler ikinci Paragrafta sözügeçen gemilere eklenecek ve, gerekince, yenileri ile değiştirilebilecektir.

(6)

Sağlığın korunmasına ilişkin özel hükümler:

İçlerinde veba, kolera, ya da tifüs hastalıkları çıkan ya da yedi günden beri çıkmış olan Savaş gemileri, ayrıca bulaşık bir limandan 5 X 24 saatten daha az bir süreden beri ayrılmış bulunan savaş gemileri Boğazlan karantina altında geçmeğe ve, Boğazların bulaştırılmasına hiçbir olanak bırakmamak için, gerekli sağlık önlemlerini kendi gereçleriyle almağa zorunlu tutulacaklardır.

İçlerinde bir doktor bulunan ve Boğazlardan, uğramaksızın ya da eşya çıkarmaksızın, doğruca geçen ticaret gemileri de özdeş hüküme bağlı olacaktır.

Doktoru bulunmayan ticaret gemileri, Boğazlarda bir yere uğramayacak olsalar bile, Boğazlara girişlerinden önce, uluslararası sağlık kurallarına uymak zorundadırlar.

Boğazlardaki limanlardan birine uğrayacak olan savaş gemileri ile ticaret gemileri uğradığı limanda, orada uygulanması gerekli uluslararası sağlık kurallarına bağlı tutulacaklardır.

Madde 3 - Boğazlardan geçişi ve gidiş - gelişi her tür engelden arındırmak için 4-9. Maddelerde öngörülen önlemler, Boğazların suları ve kıyıları ile oralarda bulunan ya da yakın olan adalara da uygulanacaktır.

Madde 4 - Aşağıda gösterilen bölgeler ve adalar askerlikten arındırılacaktır:

(1) Çanakkale ve Karadeniz Boğazlarının aşağıdaki gibi sınırlandırılmış bölgeleri boyunca iki kıyısı (Ekli haritaya bakılması).

Çanakkale Boğazı: Kuzey batıda, Gelibolu Yarımadası ve Saros körfezinde Bakla Burnunun kuzey doğusundan 4 kilometre uzaklıkta bulunan bir noktadan haşlayarak, Marmara denizi üzerinde, Kumbağı'da sona eren ve Kavak'ın (bu yer dışarıda kalmaktadır) güneyinden geçen bir çizginin güney doğusundaki bölge.

Güney doğuda, kıyı ile, Bozcaada karşısında Eski İstanbul Burnu'ndan haşlayarak, Marmara Denizi üzerinde, Kara Biga'nın hemen kuzeyinde, kıyıdaki bir noktada sona ermek üzere, kıyıdan 20 kilometre uzaklıktan geçen çizgi arasındaki bölge.

Karadeniz Boğazı (İstanbul’a ilişkin özel rejim saklı kalmak üzere, bakınız aşağıda Madde 8):

Doğuda, Karadeniz Boğazının doğu kıyısından 15 kilometre uzaklıkta çizilmiş bir çizgiye dek uzanan bölge;

Batıda, Karadeniz Boğazının batı kıyısından 15 kilometre uzaklıkta çizilmiş bir çizgiye dek uzanan bölge;

(2) Emir Ali Adası kapsam dışı kalmak üzere, tüm Marmara denizi adaları.

(3) Ege Denizinde, Semadirek, Limni, İmroz, Bozcaada ve Tavşan adaları.

Madde 5 - Fransa, İngiltere, İtalya ve Türkiye Hükümetlerinin her birinin atayacağı birer üyeden oluşan dört kişilik bir Komisyon,

4. Maddenin 1. Paragrafında yazılı bölgelerin sınırlarını yerinde saptamak üzere, işbu Sözleşmenin yürürlüğe girmesinden on beş gün sonra toplanacaktır.

İşbu Komisyonda temsil edilen Hükümetlerden her biri kendi temsilcilerinin hak edeceği ücreti ödeyecektir.

Komisyonun görevini yapması sırasında doğacak genel harcamalar temsil edilen Devletlerce eşit katkılarla üstlenilecektir.

Madde 6 - İstanbul'a ilişkin 8. Madde hükümleri saklı kalmak üzere, askerlikten arındırılmış bölgelerde ve Adalarda hiç bir istihkâm, yere bağlı topçu tesisi, -denizaltılar dışındaki- denizaltında işleyen araç, askersel havacılık tesisi ve hiç bir deniz üssü bulunmayacaktır.

Oralarda, güvenliğin korunması için gerekli, ancak silahlan, top olmaksızın, tüfek, tabanca, kılıç ve her yüz asker için dört hafif makineli tüfek (füzil mitrayör) ile sınırlı kalacak polis ve jandarma kuvvetinden başka hiç bir silahlı kuvvet bulunmayacaktır.

Askerlikten arındırılmış bölgelerin ve adaların karasularında, denizaltı gemileri dışında, denizaltında işleyen hiçbir araç olmayacaktır.

Yukarıda yazılı Fıkralara, karşın Türkiye, Türk topraklarının askerlikten arındırılmış bölgelerinden ve adalarından ve Türk donanmasının demir atmak hakkına sahip bulunduğu askerlikten arındırılmış karasularından silahlı kuvvetlerini transit olarak geçirmek hakkını saklı tutacaktır.

Bundan başka, Türkiye Hükümeti Boğazlarda, uçaklar ya da balonlar aracılığı ile denizin yüzünü ve içini gözletlemek yetkisine sahip olacaktır. Türkiye uçakları Boğaz sulan ve Türk topraklarının askerlikten arındırılmış bölgeleri üzerinde uçabilecekler ve oralarda bütün özgürlükle karaya ya da denize inebileceklerdir.

Bundan başka, Türkiye ve Yunanistan askerlikten arındırılmış bölgelerden ve Adalardan ve onların karasularından, silah altına alınacak erleri, sözkonusu bölgeler ve adalar dışında eğitimleri için topluca geçirebilecektir.

Türkiye ve Yunanistan, kendilerine ilintili sözkonusu bölge ve adalarda her türlü gözetleme, telgraf, telefon ve ışıkla haberleşme sistemini kurma konusunda özgür olacaklardır.

Yunanistan askerlikten arındırılmış olan Yunan adalarının karasularından donanmasını geçirebilecek, ancak bu suları Türkiye'ye karşı harekat üssü olarak ya da bu amaçla deniz ya da kara kuvveti yığmak için kullanmayacaktır.

Madde 7 - Denizaltılar dışında, denizaltında işleyen hiç bir araç Marmara Denizi sularına konulmayacaktır.

Türkiye Hükümeti, Marmara Denizinin ne Avrupa kıyısındaki bölgelerinde, ne de Karadeniz Boğazının askerlikten arındırılmış bölgesinin doğusunda bulunan Anadolu'nun, Danca'ya dek, kıyı kesiminde, Boğazlardan geçişi engelleyebilecek, sürekli hiç bir top bataryası ya da torpil tesisi kurmayacaktır.

Madde 8 - Başkentin gereksinimi için, eski İstanbul, Beyoğlu, Galata, Üsküdar ile Adalar (Prens Adaları) da kapsam içinde olmak üzere, İstanbul' da ve bu kentin bitişik çevresinde en çok 12.000kişilik bir askersel kuvvet bulunabilecektir.

İstanbul'da bir tersane ve bir deniz üssü bulundurulabilecektir.

Madde 9 - Eğer savaş durumunda Türkiye ya da Yunanistan savaşan devlet haklarını kullanarak yukarıda belirlenen askerlikten arındırılmış duruma bir değişiklik getirmiş olurlarsa, barış yapılır yapılmaz işbu Sözleşmede öngörülen rejimi yeniden kurmak zorunda olacaklardır.

Madde 10 - İstanbul'da, 12. Maddede açıklandığı biçimde oluşan bir uluslararası Komisyon kurulacak ve bu Komisyon "Boğazlar Komisyonu" adını alacaktır.

Madde 11 - Komisyon, görevlerini Boğazların sulan konusunda yapacaktır.

Madde 12 - Komisyon, bir Türk temsilcisinin başkanlığında işbu Sözleşmeyi imzalayan Devletler olarak, Fransa, Büyük Britanya, İtalya, Japonya, Bulgaristan, Yunanistan, Romanya, Rusya ve Sırp Hırvat Sloven Devleti temsilcilerinden oluşacaktır.

Amerika Birleşik Devletlerinin işbu Sözleşmeye katılması, Komisyonda onun da bir temsilci bulundurmak hakkım ortaya koyacaktır.

Böyle bir hak, işbu Maddenin birinci Fıkrasında adları geçmeyip Karadenizde kıyısı bulunan öteki bağımsız Devletler için, özdeş koşullarla, saklı olacaktır.

Madde 13 - Komisyonda temsilci bulunduran Hükümetler kendi temsilcilerinin hakkı olan ödenekleri kendileri vereceklerdir. Komisyonun her türlü ek harcamaları, Milletler Cemiyeti harcamalarının bölüşülmesi için saptanmış olan oranlara göre, adıgaçen Hükümetlerce üstlenilecektir.

Madde 14 - Komisyon, 2. Maddeye ilişik olan Ek'in 2., 3. ve 4. Paragrafların konusunu oluşturan savaş gemilerinin ve askersel uçakların geçişine ilişkin hükümlere gerekli biçimde uyulup uyulmadığına bakmakla görevli olacaktır.

Madde 15 - Boğazlar Komisyonu görevini Milletler Cemiyetinin gözetiminde yapacak ve her yıl bu Cemiyete, görevinin yapılmasına, ilişkin ve ayrıca ticaret ve gidiş-geliş bakımlarından yararlı tüm bilgileri içeren bir rapor sunacaktır. Bu amaçla, Komisyon Boğazlardaki gidiş - geliş işini yürüten Türkiye Hükümeti Daireleri ile ilişki kuracaktır.

Madde 16 - Görevlerinin yerine getirilmesi için gerekli yönetmelikleri yapmağa Komisyon yetkili olacaktır,

Madde 17 - İşbu Sözleşme hükümleri Türkiye'nin Türk sularında donanmasını özgürce seyrettirmek hakkını zedelemeyecektir.

Madde 18 - Boğazların ve çevresindeki bölgelerin askerlikten arındırılmasının Türkiye için askersel bakımdan haksız bir tehlike yaratmamasını ve savaş eylemlerinin Boğazların serbestliğini ve askerlikten arındırılmış olan bölgelerin güvenliğini tehlikeye sokmamasını arzu eden Bağıtlı yüksek Taraflar, aşağıdaki hükümleri kabul ederler:

Geçiş özgürlüğüne ilişkin hükümlere bir aykırılıkta bulunulur, beklenmeyen bir saldırı olur, ya da herhangi bir savaş eylemi ya da tehdidi Boğazlarda gidiş - geliş özgürlüğünü ya da askerlikten arındırılmış bölgelerin güvenliğini tehlikeye sokacak olursa, Yüksek Bağıtlı Taraflar ve, her durumda, Fransa, Büyük Britanya, İtalya ve Japonya, bu konuda Milletler Cemiyeti Meclisinin kararlaştıracağı tüm araçlarla bu eylemleri birlikte önleyeceklerdir.

Yukarıdaki Fıkrada yazılı davranışa neden olan eylemler sona erer ermez Boğazlar rejimi, işbu Sözleşme hükümleri ile düzenlendiği üzere, yeniden sıkı bir biçimde uygulanacaktır.

Boğazların askerlikten arındırılmasına ve serbestliğe ilişkin hükümlerin ayrılmaz bir parçası olan hu hüküm, Bağıtlı Yüksek Tarafların Milletler Cemiyeti Yasası gereğince sahip olabilecekleri hak ve yükümlülükleri zedelemez.

Madde 19 - Bağıtlı Yüksek Taraflar, imzacı olmayan Devletlerin işbu Sözleşmeye katılması için tüm çabayı göstereceklerdir.

İşbu katılma diplomasi yolu ile Fransa Cumhuriyeti Hükümetine ve hu Hükümetçe de imzacı ya da katılmış Devletlerin tümüne bildirilecektir.

Katılma, Fransa Hükümetine yapılacak bildirim gününden haşlayarak geçerli olacaktır.

Madde 20 - İşbu Sözleşme onaylanacaktır.

Onay belgeleri ivedilikle Paris'te sunulacaktır.

İşbu Sözleşme bugünkü Barış Andlaşması ile aynı koşullar içinde yürürlüğe girecektir. Sözkonusu Andlaşmanın imzacısı olmayan Devletler için, Andlaşmanın yürürlüğe girdiği sırada, işbu Sözleşmeyi henüz onaylamamış iseler, Sözleşme o Devletlerin, Fransa Cumhuriyeti Hükümetine ona belgelerini sunmaları ile yürürlüğe girecek ve Fransız Hükümeti de hunu Bağıtlı öteki Devletlere bildirecektir.

Bu hükümlere olan inançla, yukarıda adlan yazılı yetkili Temsilciler, işbu Sözleşmeyi imza etmişlerdir.

24 Temmuz 1923 günü, Lozan'da yalnız bir örnek olarak düzenlenmiş olup, işbu örnek Fransız Cumhuriyeti Hükümeti Arşiv Dairesinde saklanacak ve bu Hükümet Bağıtlı Devletlerden her birine onun aslına uygun birer örneğini verecektir.

HORACE RUMBOLD

M. İSMET

PELLE

Dr. RIZA NUR

GARRONI

HASAN

G. C. MONTAGNA

 

K. ÜTCHIAI

 

B. MORGHOFF

 

STANCILOFF

 

E. K. VENISELOS

 

D. CACLAMANOS

 

C. DIAMANDY

 

C. CONTZESCO

 

 

Kaynak: İsmail Soysal, Türkiye'nin Siyasal Andlaşmaları I.Cilt I (1921-1945), Ankara: TTK Yayınları, 2000, ss. 140-151.

 

Kitap-İçindekiler

Üye Giriş

üyelik